Yayınlanma Tarihi 20.05.2019

Muhasebede Kullanılan Terimler?

Hesap: İşletme tarafından gerçekleştirilen mali nitelikli işlemlerin, bilanço (varlıklar ve kaynaklar) ve gelir tablosu unsurlarının her birinde meydana getirdiği artışların ve azalışların izlenmesine olanak tanıyan bir çizelgedir.

Hesap Açma: Bir hesabın borç yada alacak tarafına ilk kez bir kaydın yapılmasını ifade eder.

Hesap Kalanı (Bakiye): Bir hesabın borç ve alacak toplamları arasındaki farkı ifade eder. Bu durumda hesap taşıdığı niteliğe göre, borç kalanı veya alacak kalanı verir

Borç Kalanı: Bir hesabın borç toplamının alacak toplamından büyük olması durumudur.

Alacak Kalanı: Bir hesabın alacak toplamının borç toplamından büyük olması durumudur.

Hesabın Kapanması: Bir hesabın borç ve alacak toplamlarının birbirine eşit olmasını ifade eder. Bu durumda hesabın kalanı 0 (sıfır)'dır.

Aktif Karakterli Hesap: İlk açılış kaydı borç tarafından yapılan, borç kalanı veya sıfır kalanı veren hesaplara denir.

Pasif Karakterli Hesap: İlk açılış kaydı alacak tarafından yapılan, alacak kalanı veya sıfır kalanı veren hesaplara denir.

Gelir Hesapları: İşletmenin özkaynaklarında artış yaratan işlemlerin kaydedildiği hesaplardır. Gelirlerdeki artışlar hesabın alacak tarafına, azalışlar ise borç tarafına kaydedilir.

Gider Hesapları: İşletmenin özkaynaklarında azalış yaratan işlemlerin kaydedildiği hesaplardır. Giderlerdeki artışlar hesabın borcuna, azalışlar ise hesabın alacağına kaydedilir.

Cari Hesap: İşletmelerin müşterilerinden veya tedarikçilerinden olan “veresiye, belgesiz, açık hesap” gibi de ifade edilebilen çeşitli “alacaklarının veya borçlarının” takip edildiği hesaplardır. Alacaklı Cari Hesap “120 Alıcılar Hesabı” iken Borçlu Cari Hesap “320 Satıcılar Hesabı”dır.

Hesap Planı: Muhasebeye konu olabilecek mali işlemlerin belirli ilkeler ve sistem doğrultusunda çift taraflı kayıt sistemine uygun olacak şekilde kaydetmeye yarayan ve ülkemizde  1 Ocak 1994’den beri kullanılan listeye hesap planı denir. Hesap planına ihtiyaç duyulması halinde ilgili makamların yazılı görüş bildirmesi ve Maliye Bakanlığının onayı ile bir takım hesapların listeye eklenmesi ve çıkarılması mümkündür.

Tahsil Fişi: Kasaya para girişine neden olan işlemlerin kaydedilmesinde kullanılan fiştir. Diğer bir ifadeyle, kasa hesabında artış meydana getiren işlemlerin kaydedildiği fiştir.

Tediye Fişi: Kasadan para çıkışına neden olan işlemlerin kaydedilmesinde kullanılan fiştir. Bir başka ifadeyle, kasa hesabında azalış meydana getiren işlemlerin kaydedildiği fiştir.

Mahsup Fişi: Kasa hesabı dışındaki hesapları ilgilendiren işlemlerin kaydedildiği fiş türüdür. Diğer bir ifadeyle, kasa hesabında herhangi bir artış yada azalış meydana getirmeyen işlemlerin kaydedildiği fiştir.

Muhasebenin Temel Denklemi:

Aktif = Pasif

Varlıklar = Kaynaklar

Aktif = Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar + Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar + Öz Kaynaklar

Pasif = Dönen Varlıklar + Duran Varlıklar

Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar + Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar + Öz Kaynaklar = Dönen Varlıklar + Duran Varlıklar

Maliyet: Hedeflenen bir amacın (üretim veya hizmet) gerçekleştirilebilmesi için  doğrudan veya dolaylı olarak katlanılması gereken harcamaların toplamıdır.

Gider: Satış geliri elde etmek amacıyla diğer bir deyişle hasılat elde edebilmek için tüketilen maliyetlerin toplam tutarıdır. Faydası tükenmiş maliyetlerde gider olarak ifade edilir.

Amortisman: İşletmelerin aktifine kayıtlı duran varlıkların ekonomik ömürleri boyunca kayıtlı değerlerinin “aşınma, yıpranma, eskime” gibi nedenlerle itfa (gider hesaplarına aktarılarak yok edilmesi) edilmesine amortisman denir.

Verginin Tarhı: Vergi mükelleflerinin “gerçek veya tüzel kişilerin” vergi tabi matrahları üzerinden ödeyecekleri verginin hesaplanması diğer bir deyişle tespit edilmesi işlemine verginin tarhı denir.

Verginin Tebliği:  Vergi mükelleflerinin tarh ettiği vergilerinin bağlı bulundukları vergi dairesine bildirilmesine verginin tebliği denir. Tebliğ işlemi yazılı veya e-beyan sistemi ile gerçekleştirilir.

Verginin Tahakkuku: Vergi Mükelleflerinin tarh ve tebliğ etmiş oldukları verginin kesinleşerek ödenmesi aşamasına gelmesine verginin tarhı denir.

Verginin Tahsili: Tahakkuk eden verginin ödeme sürelerine uygun olacak şekilde vergi dairelerine banka veya tahsilata yetkili kurumlar aracılığı ile ödenmesine verginin tahsili denir.

Tahakkuk: Mevcut bir olayın yada mali bir yükümlülüğün “doğması, gerçekleşmesi” olarakda ifade edilir. Örneğin satış faturasının düzenlenmesi geliri tahakkuk eder.

Şerefiye: İşletmelerin satın alma (devir) değeri ile mali tablolarında yer alan net defter değerleri arasındaki pozitif farka şerefiye denir. Diğer bir deyişle şerefiye; devralınmak istenen işletmelere kuruluş yeri, müşteri portföyü, çeşitli kurum ve kuruluşlara yakınlık gibi değer artırıcı doğal dış faktörler nedeniyle ödenen bedellerdir.

Envanter: bilanço günündeki mevcutları, alacakları ve borçları saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek suretiyle kesin bir şekilde ve müfredatlı olarak tespit etmeye envanter denir.

Öz Kaynak: İşletmenin sahip veya ortaklarının işletmeye sermaye olarak koyduğu ayni veya nakdi değerleri ile işletmelerin dönemler itibari ile edindiği karların şirketten çekilmemiş kısmını gösteren bilanço bölümüdür.

Temettü: Şirketlerin dönemler itibari ile beyan ettiği kârdan ortaklarının payına düşen kısma temettü denir.

Ticari Kâr: İşletmelerin tek düzen muhasebe sistemine ve muhasebe standartlarına göre tutmuş olduğu muhasebe kayıtları sonucunda ulaştığı kâra Ticari Kâr denir. Diğer bir ifadeyle muhasebe kârıda denmektedir.

Mali Kâr: Ticari kârı tespit edilen işletmelerin vergi kanunlarınca düzenlemiş bir takım muafiyetler, istisnalar ve çeşitli düzenlemeler nedeniyle ticari kâr matrahına kanunen kabul edilmeyen giderlerin eklenmesi, kanunen vergiye tabi olmayan gelirlerin ise düşürülmesiyle oluşan yeni vergi matrahına mali kâr denir.

Zarar: İşletmelerin belirli bir dönemde gerçekleştirdiği faaliyet giderlerinin yine aynı dönemde elde ettiği faaliyet gelirlerini aşan kısma zarar denir. Zarar belirli bir dönemde işletmelerin öz kaynaklarında meydana gelen azalma olarakta ifade edilebilir.

Ciro: İşletmelerin belirli bir gün, ay yada mali takvim yılı içerisinde ticari faaliyetleri kapsamında elde ettiği hasılatların toplamına ciro denir.

Gelir: Gerçek veya tüzel kişilerin çeşitli faaliyetleri kapsamında kişisel varlıklarında yada işletmelerin varlıklarında meydana getirdiği artışa gelir denir.

Gider: Gerçek veya tüzel kişilerin faaliyetlerine devam edebilmesi, varlık edinebilmesi, mal veya hizmet üretebilmesi için katlanmış olduğu parasal yada diğer değerlerin toplamına gider denir.

İskonto: İşletmelerin satış fiyatını belirleyerek daha önce satmış olduğu veya satışı halihazırda mevcut olduğu mal ve hizmetleri için uygulamayı düşündüğü indirim oranına veyahut tutarına iskonto denir.

İndirilecek Katma Değer Vergisi: İşletmelerin satın aldığı mal ve hizmetlerin karşılığında malı satan kişi yada kurumlara Katma Değer vergisi Kanunu uyarınca ödeyeceği vergiye indirilecek katma değer vergisi denir.

Hesaplanan Katma Değer Vergisi: İşletmelerin sattığı mal ve hizmetlerin karşılığında malı alan kişi yada kurumlardan Katma Değer vergisi Kanunu uyarınca tahsileceği vergiye hesaplanan katma değer vergisi denir.

Stopaj: Kelime anlamı olarak kaynakta kesinti olarakta ifade edilebilen stopaj; vergiye tabi mükelleflerin vergiye tabi olan yada olmayan gerçek yada tüzel kişilerden satın alacağı mal veya hizmetlerin karşılığında, yapacağı ödemelerden mal ve hizmeti satan taraf adına devlete beyan etmek suretiyle yapacağı kaynaktaki kesintiye stopaj denir.

Çek: Keşidecinin, lehdara (alacaklıya) belli bir bedeli kayıtsız ve şartsız ödemesi için muhataba (bankaya) yönelik düzenlediği yazılı talimatı içeren bir kambiyo senedidir.

Senet (Bono): Senedi düzenleyen kişinin (keşidecinin), senedin alacaklısına karşı belirli bir tutarı kayıtsız ve şartsız olarak vadesinde ödeyeceğini vaat ettiği kambiyo senedidir.

Hisse Senedi: Anonim şirketler tarafından çıkartılan ve sermayenin eşit paylara bölündüğü, bu senedi alanlara şirkete ortaklık hakkı veren senetlere hisse senedi denir.

Tahvil: Anonim şirketlerin ödünç para bulmak için itibari kıymetleri eşit ve ibareleri aynı olmak üzere çıkardıkları borç senetlerine denir.

Ücret Bordrosu: İşverenlerin her ay ödedikleri ücretler için hazırladıkları belgeye denir.

Örtülü Sermaye: Kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları her türlü borcun, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılır.

Transfer Fiyatlandırması: İlişkili kişi yada kurumlar arasında satışa konu olacak mal veya hizmet fiyatlarının emsallerinin üzerinde veyahut altında tespit edilmesine transfer fiyatlandırması denir.

Örtülü Kazanç Dağıtımı: Transfer Fiyatlandırması yolu ile vergi matrahlarının aşındırılarak, kurum kazancının vergilendirilmeden ortaklara veya diğer ilişkili kişilere aktarılmasına örtülü kazanç dağıtımı denir.

Özel Maliyetler: İşletmelerin kiralamış olduğu taşınmazlar üzerinde iktisadi değeri artıracak şekilde yapmış bulunduğu eklenti, bakım-onarım vb. giderlerin toplamına özel maliyetler denir. Bu harcamalar bilançoda 264 Özel Maliyetler Hesabında İzlenir.

Özel Fonlar: İşletmelerin aktifine kayıtlı amortismana tabi duran varlıkların yenilenmesi amacıyla satılması sonucu oluşacak kârın vergi matrahına dahil edilmeyerek 3 yıl süreyle izlenebileceği hesaba özel fonlar hesabı denir.

Verginin Terkini: Terkin sözlük anlamı yazılı olan bir şeyin iptali şeklindedir. Vergisel olarak terkin ise; tahsili veya tahakkuku yapılmış bir verginin; tahsili yapılmışsa aynen iadesi, tahakkuk edilmişse kaydın iptali ile vergi alacağının silinmesi veya ortadan kalkmasıdır.

Tescil: Sözlük anlamı herhangi bir şeyi resmî olarak kaydetme, kütüğe geçirme şeklindedir. Mali mevzuat açısından tescili tanımlayacak olursak, Vergi ve Türk Ticaret Kanunları uyarınca tescile konu olan şeyin devletin yetkili kurumlarına ibraz edilerek kabulünün sağlanması ve resmi kaynaklara kayıt edilmesidir.

Tasfiye: Sözlük anlamı ayıklama, temizleme şeklindedir. Ticari anlamda tasfiye ise; tüzel kişiliğe sahip işletmelerin ticari faaliyetlerini sağlıklı şekilde yürütememesi, ortakların kararı sonucu fesih yoluna gitmesi, şirketin iflas etmesi gibi durumlarında; şirket varlıklarının paraya çevrilmesi, alacakların tahsili, borçların ödenmesi ve kalan meblağın ortaklara dağıtılması sürecine tasfiye denir.

Taahhüt: Sözlük anlamı bir şey yapmayı üstüne alma şeklindedir. Ticari anlamda ise; gerçek veya tüzel kişilerin çeşitli kurum yada kişilere karşı bir işin yapılmasını, bir şeyin teslimini yada istenmeyen bir fiilden kaçınılmasını üstlenmesine taahhüt, bu edimleri gösteren resmi belgelere ve dökümanlara ise taahhütname denir.

Ücret: 4857 sayılı İş Kanunu’na göre ücret; bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır. Ücret emeğin karşılığı, diğer bir ifadeyle harcanan zamanın kişiye sağladığı gelirdir.

İstihdam: Mal veya hizmet üretimi için gerekli olan üretim faktörlerini  bir araya getiren gerçek veya tüzel kişilerin, bu amaca yönelik olarak ihtiyaç duyduğu insan gücüne istihdam denir.

Kısmi İstihdam: İhtiyaç duyulan insan gücünün iş kanununda belirtilen haftalık çalışma süresi 30 saati geçmeyecek şekilde belirli günlerde veyahut sözleşmede belirtilen şartlarda  kullanılmasına kısmi istihdam denir.Part time çalışmalar buna örnek teşkil etmektedir.

Tam İstihdam: İhtiyaç duyulan insan gücünün iş kanununda belirtilen haftalık 45 saatlik çalışma süresini dolduracak şekilde kullanılmasına tam istihdam denir. Ayrıca bir ekonomide mevcut olan bütün üretim faktörlerinin eksiksiz olarak kullanılması da tam istihdam olarak tanımlanmaktadır.

Vade: Gerçek veya tüzel kişilerin kendi aralarında bir işin yapılması, bir borcun ödenmesi, bir gelirin doğması için önceden şart koştuğu süreye vade denir.

Vergi: Devletin yetkili kurum ve kuruluşlarının kamu harcamalarını ve hizmetlerini yerine getirebilmek için ülke sınırları içerisinde veyahut dışında gerçek veya tüzel kişilerin kazançları üzerinden belirli oranlarda ve hadlerde tahsil edeceği ayni veya maddi tutarlara vergi denir.

Vergi İadesi: Vergiye tabi kişi yada kurumların  vergi kanunlarına dayanarak kamu kurum ve kuruluşları ile olan münasebetleri dolayısıyla vergisel alacakların doğması ve gerekli belgelerin sunulması şartıyla bunların geri tahsil edilmesine verginin iadesi denir.

Vergi İndirimi: Vergi kanunları uyarınca vergiye tabi unsurlarda, devletin yetkili organlarının kararı üzerine vergi oranlarını azaltacak düzenlemelere vergi indirimi denir.

Vergi İstisnası: Vergi kanunlarına göre vergiye tabi olan unsurların kanun, tüzük, tebliğ, genelge gibi kanunini yollarla kısmen veya tamamen vergi dışı bırakılmasına vergi istisnası denir.

Vergi Muafiyeti: Vergi kanunları uyarınca vergiye tabi olan gerçek veya tüzel kişilerin, belirli bir süreliğine veyahut tamamen  kanun, tüzük, tebliğ, genelge gibi hukuki yollarla vergi dışına itilmesine vergi muafiyeti denir.

Vergi Matrahı: Vergi kanunları uyarınca vergiye konu olan kazancın safi(giderlerden, istisnalardan, muafiyetlerden arınmış) tutarına verginin matrahı denir.

Vergi Oranı: Türk Vergi Sistemi uyarınca vergiye tabi olan konular için belirlenen cetvel çerçevesinde, her bir konu için vergi kanunlarınca ayrı ayrı belirlenen hadlere vergi oranı denir.

Vekâletname: Gerçek kişilerin başka bir gerçek veya tüzel kişilikler adına, belirli bir edimi gerçekleştirmek üzere yetkili olduğunu gösteren ve noterlikçe onaylanmış resmi belgeye vekâletname denir.

Virman: Temelde transfer veya aktarma anlamına da gelen virman; kişilerin veya kurumların bir banka bünyesinde farklı hesaplarının bulunması veyahut tekbir işletmenin hem müşterisi hemde tedarikçisi olması durumunda kendi hesapları arasında para akışı yapılmasına, borçların alacaktan düşülmesine virman denir.

Yarı Mamul: Üretim yapan işletmelerin, üretim hattına gönderdikleri direkt ve endirekt ilk madde ve malzemelerin tam olarak işlenmemiş kısımları ile bu işlenmemiş kısımlara düşen işçilik maliyetlerinin tutar olarak ifade edilmesine yarı mamül denir.

Mamul: İşletmelerin üretim hattına gönderdikleri direkt ve endirekt ilk madde ve malzemelerin tam ve kusursuz olarak işlenmiş kısımları ile bu kısımlara düşen işçilik maliyetlerinin tutar olarak ifade edilmesine mamül denir.

 

Paylaş:

Muhasebe kategorisindeki hesaplama araçları

Finans, Hukuk, Sigorta, Muhasebe, Vergi, Matematik, Sağlık, Bilişim

Bilimsel Hesap Makinesi

Güncelleme Tarihi: 5.11.2021

Finans, Hukuk, Sigorta, Muhasebe, Vergi, Matematik

Zam Hesaplama

Güncelleme Tarihi: 5.11.2021

Finans, Sigorta, Muhasebe, Vergi

Kdv Tevkifatı Hesaplama

Güncelleme Tarihi: 5.11.2021

Muhasebe

Kdv Hesaplama

Güncelleme Tarihi: 5.11.2021