Yayınlanma Tarihi 21.04.2019
Muris Muvazaası Nedir?
Muris Muvazaası Nedir?
Muvazaa, kişinin beyanı ile iradesinin birbirine uygun olmamasını ifade etmektedir. Muvazaa da taraf kişilerin esasen gerçekte yapmak istedikleri ile görünüşte yaptıkları farklıdır ve bu farklılığı da taraflar kendi iradeleri ile bilerek ve isteyerek ortaya koymaktadır.
Bu bakımdan muvazaanın anlaşmalar bakımından söz konusu olacağı söylenebilir. Muris muvazaası bakımından dikkat edilmesi gereken husus, murisin mirasçılardan mal kaçırma niyetinde olup olmadığıdır. Dolayısı ile mirasçılardan mal kaçırma niyeti ile gerçek durum farklı olmasına rağmen farklı isimlerde yapılan işlem ve eylemler bakımından muris muvazaası olduğu söylenebilir.
Mirastan Mal Kaçırma Durumunda Neler Yapılabilir?
Muris muvazaalı işlemleri genelde uygulamada, görünüşte satım veya görünüşte ölünceye dek bakma sözleşmesi olarak vuku bulmaktadır. Mirastan mal kaçırıldığını keza yukarıda incelendiği üzere, özellikle miras bırakanın mirasçılardan mal kaçırmak için muvazaalı işlemler yaptığını düşünüyorsanız bu halde iddialarını ispat etmek şartıyla mahkemeye başvurarak muvazaalı olduğunu düşündüğünüz bu işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirsiniz. Muvazaa halinde aslında iki işlem söz konusu olup bunlar gerçek ve görünüşte işlemlerdir. Muris muvazaası halinde iptali talep edilen işlem görünüşte yapılan işlemdir. Örnekle açıklarsak, A mirasçılarından mal kaçırmak için evini B’ye bağışlamış ve fakat taraflar bu işlemi satım olarak göstermişlerdir. Mirasçıları A’nın vefatından sonra satım işleminin geçersizliğinin tespit edilmesini isteyebilirler. Burada gerçek işlem bağışlama, görünüşte işlemse satım sözleşmesidir. Ayrıca taraflar arasında muvazaa anlaşması söz konusudur. Bilinmelidir ki mirastan mal kaçırma durumunda, önemli olan bir nokta murisin mirasçılardan mal kaçırmak niyeti ile hareket ettiğini ispat etmektir.
Muris Muvazaası Halinde Nereye Başvurulmalıdır?
Muvazaalı işlem zaten geçersizdir fakat bu geçersizliğin tespit edilmesi gereklidir. Muvazaalı işlem esasen, mahkeme kararına gerek olmaksızın batıl nitelikte bir işlemdir ve her zaman bu işlemin batıl olduğu ileri sürülebilir. Örneğin yukarıdaki örnekte aslında ev bağışlanmıştır ama satım sözleşmesi yapılarak tapuda B adına tescil edilmiştir. Bu halde mirasçılar, tapunun iptali ve kendileri lehine tescili davası açmalıdırlar. Dolayısı ile muris muvazaası halinde nereye başvuru yapılacağı hususu muvazaalı işlem bakımından ayrıca değerlendirilmelidir.
Muris Muvazaası Halinde Kimler Başvuru Yapabilir?
Murisin muvazaalı işlemlerinden dolayı hak kaybına uğradığını düşünen yani menfaati bulunan her mirasçı, muvazaa iddiası ile geçersizliğin tespitini talep etmek hakkına sahiptir. Dolayısı ile murisin muvazaalı davranışları nedeniyle miras hakkının etkilendiğini iddia eden herkes bu başvuruyu yapabilir. Muvazaalı işlemin iptaliyle beraber miras hakkı artacak kimse örnek olarak verilebilir.
Muris Muvazaasında Zamanaşımı Süresi Nedir?
Murisin, mirasçılardan mal kaçırmak maksadı ile yaptığı muvazaalı işlemlerin geçersizliğinin tespitini hak sahibi her kişi isteyebilir. Murisin muvazaalı davrandığı işlemlerin geçersiz olduğunun tespiti ancak miras bırakan kişinin ölümünden sonra istenebilir. Ayrıca bu bakımdan herhangi bir zaman aşımı süresi de öngörülmemiştir. Dolayısı ile hak sahibi her kişi muvazaa iddialarını ispat etmek şartı ile her zaman anılan davayı açabilir.
Saklı Pay Sahibi Olmayan Mirasçılar, Muris Muvazaası Davası Açabilir Mi?
Evet, mirasçıların muvazaa iddiaları bakımından menfaatlerinin olması yeterli ve gereklidir. Saklı pay sahibi olmasına gerek yoktur.